17.7.08

Bir çikolata kurgusu



Bana çikolatamı neli istediğimi soran Nafutnigli'ye...


Antalya'nın (Ἀ
ττάλεια) saygın Rum ailelerinden birine mensup Niglia Nafutis'in (Νίγλια Ναφουτής) hayatı İber diyarına yolculuğa giden amcası Anastas'ın dönüşüyle alt üst oldu. Yeni keşfedilen Amerika kıtasından getirilen ürünlerden satın alan Anastas Amca, Niglia'ya kakao adı verilen güzel kokulu çekirdeklerden hediye etti.

Bu egzotik armağan karşısında afallayan Niglia, Anastas'ın eline tutuşturduğu soğuk Aztek içkisinin tarifini uygulamakta pek de zorlanmadı. İlk tadışında fazla acı gelen bu kahve renkli sıvıya şeker ekleme fikri ise tamamen kendisine aitti.

Akdeniz'in ticaret ağları, Osmanlı-İspanyol deniz savaşlarından pek etkilenmemekle birlikte, burası artık sadece etimolojik olarak dünyanın merkezi sayılsa da (
mediterraneus) hala korsanların en yoğun olduğu bölgeydi. İkinci İspanya yolculuğuna çıkan Anastas Amca'nın gemisi, dönüşünde her ne kadar kendini bilmez birtakım Etrak taifesi (Türk korsanları) tarafından bordalansa da, arsız leventler Amerikan ithalatına gözü dönmüşçesine saldırdıktan sonra yedikleri çiğ şeker kamışları ve kakao çekirdeklerinin etkisiyle fenalaşarak gemiyi terk etmek durumunda kalmışlardı.

Şehirde, kakaolu mamüller de sattığı bir tatlı dükkânı açarak, her zaman hayalini kurduğu itibarı ve ticari başarıyı sonunda yakalayan Niglia (evin tek çocuğuydu, yani galat-ı meşhurlu
ğa neredeyse erişmiş tuhaf tabirle "tek kardeş"ti), Antalyalıların damak zevki üzerinde ufak da olsa bazı değişiklikler yaratmaya başlamıştı. Müşteriler en çok sade (kara), saniyen de (ikinci olarak da) fındıklı tabir edilen "çikolata" çeşitlerine rağbet ediyorlardı. O yıllarda Niglia henüz en büyük keşfi olan beyaz çikolatayı piyasaya sürmemişti. Nafutis ailesi ise sadece ev halkı için üretilen çikolata kaplı portakal şekerlemelerinin tadına doymak bilmiyordu.

Kısa zamanda büyüyen "Niglia Nafutis Çikolata İmparatorluğu"nun rakipleri ortaya çıkmakta gecikmedi. Elbet bunların hepsi birer taklitçiydi, ama içlerindeki en çetin ceviz de herhalde meşhur baklavacılar Şamlı Vasim ile Antepli İshak'tır. Karşılarındakinin bir kadın oluşunu içlerine sindiremeyen bu iki esnaf-ı arabi, ailelerinin baklava alanındaki husumetini bir kenara bırakıp, çikolata işinde ortak oldular. Antalya halkı yaklaşık 10 yıldır, Niglia Hanım'ın tatlılarından şaşmamıştı, fakat ne olduysa, Şam ve Antep fıstığının kuvvet birliğinden geldi. Bu fıstıklarda ne keramet vardır ki, bunlardan içine katıldığı çikolata, Niglia Nafutis'in Antalya'daki dükkânını batırdı. Matmazel Niglia aileden kalan sermayesiyle, Kostantiniye'ye (
قسطنطينيه) göç etmekten başka çare bulamadı. aynı işe devam ettiği başkente acı ve tatlı tecrübelerinin anısını da götürmeyi unutmamıştı. Fıstık çuvallarıyla birlikte.

1 yorum:

Emir Bey dedi ki...

İnsan ne oldum dememeli.